Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, ilk milli haberleşme uydusu TÜRKSAT 6A’nın önümüzdeki yıl uzayla buluşturacağını belirterek, “Bir ay programını iki aşamalı gerçekleştireceğiz. Bu program çerçevesinde uzayda hibrit roket teknolojisini kullanan ülke olacağız. Bunun yüksek risk taşıyan bir bilimsel gayret olduğunun farkındayız, eğer bunu başarabilirsek, bu teknolojiyi ticarileştirme fırsatı elde edeceğiz.
Uyduların yörüngeler arası transferinde bu teknolojilerin kullanılmasını sağlayacağız, böylelikle halihazırda 600 milyar dolar düzeyinde hızla 1 trilyon dolara yükselecek uzay ekonomisinden Türkiye’nin pay almasını sağlayacağız” dedi.
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Atatürk Konferans Salonu’nda düzenlenen Akdeniz Üniversitesi’nin 2023-2024 Akademik Yıl Açılış ve Fahri Doktora Töreni’ne katıldı. Bakan Kacır’a beratı Rektör Özlenen Özkan tarafından takdim edildi.
Türkiye Yüzyılı’nda Milli Teknoloji Hamlesi konusunda ilk dersi veren Bakan Kacır, “Kritik teknolojilerde tam bağımsızlık yolculuğudur, aslında savunma sanayinin öncülüğünde başladı. Savunma sanayiinde milli ve özgür sistemlerinin geliştirilmesi sahada kullanabilmesi öncelikli bir politika olarak tespit edildi. Bu Türkiye için tercihten öte zorunluluktur.
40 yıldır terörle mücadele eden bir ülkeyiz. Bu mücadelede ittifak içinde olmamız gerekenler çoğu zaman bize destek vermediler. Parasını verdiğimiz halde savunma sistemlerini, silahları İHA’ları bizimle paylaşmadılar. Onları mücadele ettiğimiz teröristlerin yanında gördük. 2000’li yıllarda Türkiye bir karara aldı ve savunma sanayiinde uzun erimli millileşme politikası başlatıldı. Şu bir gerçek ki teknolojinin tüm alanlarında tam bağımsızlık mücadelesi vermek zorundayız” diye konuştu.
“BAĞIMSIZLIK SÜREÇLERİNİ HIZLA HAYATA GEÇİRMELİYİZ”
İhtiyaç duyulduğu anda kendinize ait olmayan bir teknolojiye ulaşılamayan anlar yaşandığını dile getiren Kacır, “2-3 yıl önce bunu sağlık alanında yaşadık. Pandemi mücadelesinde ve hep birlikte şuna şahit olduk ki aynı birlikte olan ülkeler dahi birbirlerine ihtiyaçları olan sağlık sistemlerini en basit sağlık araç gereçlerini dahi vermez oldular. Dünya adeta kilitlendi. Pek çok gelişmiş ülke solunum cihazını temin edemediği için vatandaşlarını ölüme terk etti. Savunma sanayiinde millileşme yüzlerce projeyi hayata geçirildi. Enerji, gıda, tarım, ulaştırma, finans teknolojilerinde benzer bağımsızlık süreçlerini hızla hayata geçirmek zorundayız. Bütün bunları başarmak bizim için bir tercih değil zorunluluktur” diye konuştu.
Bakan Kacır, Türkiye’nin son 20 yılda sıfırdan bir Ar-Ge ve yenilik ekosistemi inşa ettiğinin altını çizerek, bugün ülkede 100 teknopark be bin 600’den fazla arge tasarım merkezi olduğunu kaydetti.
“30’DAN FAZLA ÜLKEYE İHRACAT”
Türkiye’nin bugün askeri İnsansız Hava Aracı üretiminde dünya birincisi olduğunu kaydeden Bakan Kacır, “Bütün Çin savunma sanayiinin dünyada ihracat yaptığı ülke sayısından fazla Türkiye’nin Milli İnsansız Hava araçları ihraç ediliyor. 30’dan fazla ülkeye Türkiye ihracat yapıyor” diye konuştu.
Türkiye’nin 10-15 yıl içinde havacılık sektöründe büyük yol aldığına değinen Bakan Kacır, “AÜ’deki teknoparkında geliştirme süreçlerine dahil olduğu milli muharip uçağı KAAN gökyüzü ile ulaşmaya hazırlanıyor. Türk savunma sanayii 20 yılda, geçtiğimiz yıl 4,5 milyar dolar, bu yıl 6 milyar dolar, gelecek yıl ise 10 milyar dolarlık bir ihracatı hedefliyor” dedi.
YAPAY ZEKA
Yapay zeka konusunda da değinen Bakan Kacır, “Yapay zekanın içinde olmamız gereken bir döneme girdik. Yapay zeka uygulamaları yaygın şekilde iş gücünde dönüşüme doğru gidiyor. Türkiye’de 30 milyon çalışan var. Bunların 9 milyona yakını 2030’a geldiğimizde akıllı sistem ve makinelerce yapılacak. Mevcutta 9 milyon kişi 7-8 yıl sonra o işlerini yapmıyor olacaklar.
Beyin gücü ile de yapılmakta olan işlerin bir çoğu yapay zekayla yapılıyor olacak. Bütün öğrenci arkadaşlarıma bu dönüşüm süreçlerini yakından takip etmelerini ve öncüsü olmalarını üniversite dönelerinde hayata geçirmelerini istiyorum. Dünyada en fazla satılan 100 ilacın biyoteknolojik ilaç olduğu döneme geldik. Bu alanda mutlaka milli inisiyatifleri büyütmemiz lazım.
Yenilenebilir enerji hızla yükselecek. Türkiye olarak yenilenebilir enerji alanına yatırım yapıyoruz. 2035 yılında 53 gigawatta çıkaracağız, rüzgarı aynı dönede 30 gigawatta çıkaracağız. Bu alana sadece biz değil Avrupa’da yatırım yapıyor. Çok değil sadece 7-8 sene içinde. Muazzam bir pazar Türk sanayicisini bekliyor. Sadece tüketici, kullanıcı değil, geliştirici, üretici ve ihraç eden ülkelerinden biri olmalıyız” ifadelerine yer verdi.
“UZAY EKONOMİSİNDEN PAY ALACAĞIZ”
Milli Uzay Programı ile Türkiye’yi uzay teknolojilerinde tıpkı savunma sanayinde olduğu gibi küresel bir güç haline getireceklerini vurgulayan Bakan Kacır, “Bunu başaracak güce sahibiz. Türkiye görüntüleme uydularında muazzam bir kabiliyet elde etti. Şimdi hem uydu ihracat edebilen hem de uydu alt sistemlerini ihraç ediyoruz. İlk milli haberleşme TÜRKSAT 6A’yı önümüzdeki yıl uzayla buluşturacağız. Bir ay programını iki aşamalı gerçekleştireceğiz. Bu program çerçevesinde uzayda hibrit roket teknolojisini kullanan ülke olacağız. Eğer bunu başarabilirsek, bunun yüksek risk taşıyan bir bilimsel gayret olduğunun faydayız. Eğer bunu başarabilirsek, bu teknolojiyi ticarileştirme fırsatı elde edeceğiz. Uyduların yörüngeler arası transferinde bu teknolojilerin kullanılmasını sağlayacağız.
Böylelikle halihazırda 600 milyar dolar düzeyinde hızla 1 trilyon dolara yükselecek uzay ekonomisinden Türkiye’nin pay almasını sağlayacağız. Yüzde 1 pay alsak 10 milyar dolar eder, yüzde alsak 50 milyar dolar olur. Bunu mutlaka Türkiye başaracak. Sahip olduğumuz test altyapıları dünyada çok az ülkede var. Sahip olduğumuz nitelikli insan kaynağı çok az ülkede var. Haberleşme uydusu sadece 10 ülke tarafından üretebilen bir sistemdir. Nasıl bugüne kadar bunları adım adım başardıysak, yine başarılı işlere imza atacağız. İlk Türk uzay yolcusunu Uluslararası Uzay İstasyonu’na çok yakında uzaya göndereceğiz. 42 devlet vatandaşını uzaya göndereceğiz. Biz de bir vatandaşımızı Uluslararası Uzay İstasyonu’nun bir bilim misyonu çerçevesinde göndermiş olacağız” açıklamasında bulundu.
“UMUT BEKLEYENLERİN YÜZÜ GÜLECEK”
Bakan Kacır, “Biz o kadar kuvvetli olmak zorundayız ki bir zalim bir masuma kıymaya cesaret edemesin. Türkiye tarih boyunca bu duruşu ortaya koyabilmiştir. Türkiye hiçbir zaman zulmetmemiştir. Türk milleti dünyanın en şerefli milletidir. Bizler dünyanın en güçlü devletleri olduğumuz zamanlarda bile bir cana zulmetmedik. Bizler kuvvetli olacağız ki bizden umut bekleyenlerin yüzü gülecek” dedi.
“BÜYÜK BİR AİLEYİZ”
AÜ Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, İsrail’in Gazze saldırısına tepi göstererek, “Orada sadece bebekler değil insanlık ölüyor. Soykırım gören bir toplumun bir başka topluma soykırım yapması bir garabettir. Savaş ve barış kuralları güçlüler koyuyor. Bunun yolu bilim ve teknolojiden geçiyor. Bilgiye sahip olan geleceğe yol veriyor. Milli teknoloji hamlesi özellikle savunma sanayine önem vermek zorundayız. Son yıllarda ortaya konulan iradeyle yerlilik oranı yüzde 80’lere çıkmıştır. Milli muharip uçağının bir parçasının Antalya teknokentinde yapılmasından gurur duyuyorum” dedi.
Özkan, AÜ’nün 67 bin öğrenci ve 7 bin çalışanıyla çok büyük bir aile olduklarını belirterek, Bakan Kacır’a senato kararıyla yönetim bilişim sistemleri dalında fahri doktora ünvanı verildiğini aktardı.
Törene, Antalya Valisi Hulusi Şahini TÜBİTAK Başkanı Prof.Dr. Hasan Mandal, AÜ Rektörü Özlenen Özkan, AK Parti Antalya İl Başkanı Ali Çetin, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.