Türkiye’de geçtiğimiz yıllarda ikinci el araç satışlarında fırsatçılığın önüne geçilmek için satışlara 6 ay 6 bin km sınırı getirilmişti. Haziranda alınan bir kararla da bu uygulamanın 2025’e kadar uzatıldığı duyurulmuştu.
Ancak 5 Temmuz’da sessiz sedasız marka ve distribütörlere kendilerine faturalandırdıkları araçları 2. el olarak 6 ay 6 bin km’ye uymadan 2. el olarak satma imkânı tanınmıştı. Galeri ve bayileri kapsamayan bu kararın nedeni ise 7 Temmuz’da yürürlüğe giren (bazı araçlarda 31 Ağustos’a ertelendi) ve araçlarda bazı güvenlik özelliklerini zorunlu tutan düzenleme nedeniyle markaların elinde büyük oranda stok kalmıştı. Gazeteci Emre Özpeynirci de bu konuyla ilgili önemli verileri bizlerle buluşturdu.
Markalar ve distribütörler, 23 bin otomobili kendine almış
Özpeynirci’nin Gazete Pencere’de kaleme aldığı yazısında, marka ve distribütörlerin kendilerine ne kadar aracı faturalandırdıkları ortaya çıktı. Buna göre temmuzda satılan 73 bin otomobilin 23 bini bunlar arasındaydı. Yani markalar, düzenleme nedeniyle elinde kalan stoklar yüzünden 23 bini kendileri ikinci el olarak satın almışlar.
Özpeynirci, bu durumun 2. el satışına yansıyacağını da eklemiş. Özellikle ağustos ile ekim ayları arasında markaların ve distribütörlerin kendilerine aldığı otomobillerin 2. el pazarında satışa çıktığını görebiliriz. Şu anda bu işletmelerde binlerce plakalı ve sıfır km 2. el araç bulunuyor.
Bunlar dışında durgun geçmesi beklenen temmuzda 94 bin araç satışı (hem otomobil hem hafif ticari) gerçekleşmesinin nedeninin de bu otomobillerden kaynaklandığı belirtilmiş. Yani kendilerine faturalandırma olmasa çok daha düşük satış rakamlarıyla karşılaşacakmışız. 23 bin otomobil hiç az bir sayı değil.
Bu araçları çıkardığımızda otomobil satışlarındaki gerilemenin devam ettiğini görüyoruz
Tüm bu veriler, temmuzda 73 bin değil, 50 bin civarında otomobil satıldığını ve satışların gerçekte %42 civarında düştüğünü ortaya koyuyor. Yani sanılanın aksine satışlardaki gerileme durmamış, daha da artmış.